Obezite CERRAHİ
Obezite Nedir?

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre “ÖNLENEBİLİR” ölümlerde ikinci sırada Obezite ve ilişkili hastalıklar yer almaktadır. Metabolik sendrom başta olmak üzere, hayati riskleri azaltıp hayatımızın devamında sağlıklı bir yaşam elde etmek tedavinin ana hedefidir.

Sağlığımızı bozan, aşırı yağ birikimine obezite demek yanlış olmaz. Beslenme alışkanlığı (Fazla kalorili beslenme), sedanter yaşam (az kalori harcama) vücudumdaki temel dengenin bozulmasına ve obezitenin gelişmesindeki temel faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kimlerde Sık Görülür?

Çevresel faktörlerin başında spordan uzak bir hayat başta yer almaktadır. Spor; hem bizleri obeziteden korur, hem de kalp damar hastalıkları, akciğer problemleri ve kas-iskelet rahatsızlıklarının önlenmesi için son derece önemlidir. Masa başı iş, bilgisayar odaklı bir yaşam, modern teknoloji, otomobiller…. her şey bizim daha az kalori harcamamıza neden olmaktadır.

Genetik geçişin de obezite için önemi büyüktür. Fark ettiğiniz gibi çevrenizde anne-babası obez olan bireylerde %80lere varan oranda obezite karşımıza çıkmaktadır. Tek ebeveynde obezite varlığında oran %40a düşmektedir. Şu unutulmamalıdır ki, obezitenin temeli fazla kalori alımından ziyade bu kalorinin tüketiminin yeterli olmamasıdır. Yine bu bireylerde fiziksel aktivite oranlarının düşük olduğu görülmektedir.

Özellikle çocukluk döneminde obezitenin önemli bir nedeni Hormonal Hastalıklardır. Bunlar arasında özellikle Hipotiroidi; önlenebilir zeka geriliğinin en sık sebebi olarak yenidoğan topuk kan taramasında testi yapılmaktadır. Böbrek üstü bezi hastalıkları, tiroit bezi hastalıkları ve şeker hastalığı pediatrik obez hastalarda araştırılmalı, tedavi sonrası obezitenin büyük ölçüde düzeleceği unutulmamalıdır.

Belirtileri Nelerdir?

Sağlığımıza etkisine bakacak olursak Obez bireylerde bazı hastalıklar sağlığımızı tehdit etmektedir. Bu grup hastalığı olan bireylere “ Morbit Obez” terimi kullanılmaktadır. Özellikle morbit obez bireyler, ek hastalıklar nedeni ile kalitesi düşük, yaşam süreleri kısa bir hayat yaşamaktalar. Bu hastalıklar hayatın her alanında konforu azaltmakta ve mutsuz bir hayata neden olmaktadır. 

Sağlık Bakanlığı verilerinde Obezite ile ilişkili hastalıklar;

İnsülin direnci – Hiperinsülinemi

  • Tip 2 Diabetes Mellitus( Şeker Hastalığı)
  • Hipertansiyon( yüksek tansiyon)
  • Koroner arter hastalığı
  • Hiperlipidemi – Hipertrigliseridemi (Kan Yağlarının Yükselmesi)
  • Metabolik sendrom
  • Safra kesesi hastalıkları
  • Bazı kanser türleri (kadınlarda safra kesesi, endometriyum, yumurtalık ve meme kanserleri, erkeklerde ise kolon ve prostat kanserleri )
  • Osteoartrit
  • Felç
  • Uyku apnesi
  • Karaciğer yağlanması
  • Astım
  • Solunum zorluğu
  • Gebelik komplikasyonları
  • Menstruasyon düzensizlikleri
  • Aşırı kıllanma
  • Ameliyat risklerinin artması
  • Ruhsal sorunlar (Anoreksiya nevroza (yemek yememe) veya Blumia nevroza (kusarak yediği besinlerden yararlanmama), Binge eating (tıkınırcasına yeme), gece yeme sendromu gibi ortaya çıkabilir veya bir şeyi daha fazla yiyerek psikolojik doyum sağlamaya çalışma)
  • Toplumsal uyumsuzluklar
  • Özellikle sık aralıklarla ağırlık kaybetme ve kazanma sonucunda deri altı yağ dokusunun fazla olması nedeniyle deri enfeksiyonları, kasıklarda ve ayaklarda mantar enfeksiyonları
  • Kas-iskelet sistemi problemler

Morbit obezite gelişimini hatta obeziteye geçiş sürecinde hastaların tedavisi ana hedefimiz olup hastalar maalesef ek hastalıkları oluştuktan sonra tedavi için bizlere ulaşmakta. Farkındalığın artması bireylerin morbit obez olmadan tedaviye başlaması Dünya Sağlık Örgütü tarafından ana hedef olarak belirlenmiştir.

Tanı Nasıl Konulur?

Obezite tanımlamasında standart bir yöntem sağlanması için Vücut Kitle İndeksi “VKİ” kullanılmaktadır. Kilomuzu metre cinsinden boyumuzun karsine bölerek bu orana ulaşmaktayız. Çıkan sonuç obezitenin derecesini belirlemede kullanılmaktadır.

Obezite derecesi hasta için nasıl bir tedavi yöntemi seçileceği, mevcutta var olan riskleri ve beklenen hayat süresi için bizlere yol göstermektedir.

Tedavisi Nasıl Planlanmalı?

Basamaklı ve uzman ekip tarafından tedavi planlamasının yapılması gerekmektedir. Hastanın obezite derecesi ve ek hastalıklarına göre kişiye özel tedavi planlanması yapılır. Uzman ekipler tarafından hasta değerlendirilir. Bunun sonucu hastaya endoskopik veya cerrahi tedavi seçenekleri sunularak hastanın da dahil olduğu konseyde tedavi süreci belirlenerek süreç başlatılır.

  • Zayıf
  • Normal 18,5-24,9
  • Toplu (Fazla Kilolu) 25-29,9 (Hafif artmış diyabet ve kalp riski)
  • Obez 1 (Obezite) 30-34,9 (Diyabet ve diğer hastalık riskleri giderek artar
  • Obez 2 (Morbid Obezite) 35-39,9
  • Obez 3 (Süper Morbid Obezite) > 40 (Ölümcül hastalıklar açısından risk)
Tedavisi Seçenekleri Nedir?

Endoskopik ve cerrahi yöntemler olarak iki ana grupta tedavileri ayırabiliriz. Hastalar konseyde her iki tedavi grubu için değerlendirilerek uygun yöntem belirlenir.

Endoskopik Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Mide botoksu, mide balonu ve ikili tedavi seçenekleri mevcuttur.

Mide botoksu için endoskopi eşliğinde yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağı kontrol edilir. Bu bölgelerde işleme engel bir bulgu yoksa skleroterapi iğnesi ile mide içerisine botoks enjekte edilmektedir. Gebe, kanser tanısı konulmuş ya da kanser tedavisi devam eden bireyler, yakın dönemde ameliyat geçirmiş kişiler ve sindirim sisteminde hastalığı olan kişiler işleme uygun değildir.

Mide balonu için yine hastaya endoskopi eşliğinde inceleme yapılır. İşleme uygun hastada mide içerisine balon yerleştirilir. Röntgen filmi ile seviye kontrolü yapılıp balon içerisi sıvı ile doldurulup kontrol röntgen filmi çekilir. Doğru yerde olduğu teyit edildikten sonra endoskopi ile içeriden de kontrolünü yapıp işlemi sonlandırırız.

Mide botoksu ile 10-15 kg, mide balonu ile 15-20kg ve her iki işlemi aynı anda uyguladığımız bireylerde 20-30 kg kilo verilmesi mümkündür.

Cerrahi tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Cerrahi tedavi yöntemleri restriktif yani hacim küçültme sonucu kısıtlayıcı ameliyatlar ve hem hacmin küçültüldüğü hem de malabzorbtif yani emilimin azaltıldığı ameliyatlar yani miks ameliyatlar olarak 2 gruba ayrılır.

Dünya genelinde en çok uygulanan yöntem olan Sleeve Gastrektomi yani Tüp mide ameliyatı hacim küçülten restriktif bir yöntemdir. Gelişen stapler teknolojisi ile uygulamanın başlarında yaşanan ameliyat bölgesinde açılma yani kaçak oranları son derece azalmış, ameliyat sonrası bakım ve gelişebilecek komplikasyonların yönetimi daha profesyonel bir yaklaşımla sürdürülmektedir.

İkinci sıklıkta uygulanan Roux-en-Y Gastrik bypass miks tip olup hem midenin bir bölümü alınır, hem de incebağırsağın bir bölümü bypass edilir. Bu hastalarda Sleeve Gastrektomi yani tüp mide ameliyatı olan bireylere göre daha fazla vitamin ve mineral eksikliği görülmekte olup özellikle Diyabet cerrahisi için tercih edilmektedir.

Metabolik cerrahi seçenekleri arasında diğer bir seçenek de Mini Gastrik Bypassdır. Burada hastaya yine laparoskopik yani kapalı ameliyat ile midenin büyük bölümü alınıp ~60-80 ml bir mide bırakılır. İnce barsağın 180-200 cm’i ile mide arasında yeni bir yol oluşturulup bu bölüm bypass edilir. Özellikle R&Y Gastrik bypass ile kıyaslamada Mini Gastrik Bypass ameliyatı daha basit, daha güvenli, daha az komplikasyonlu ve ameliyat süresi daha az olması nedeni ile tercih edilmektedir.

Özellikle süper obez dediğimiz VKİ>50 oaln ya da daha önce obezite ameliyatı olup tekrar ameliyata alınan hastalarda Loop Duodenal Switch ameliyatını önermekteyiz. Kapalı yani laparoskopik olarak Sleeve Gastrektomi yaptıktan sonra barsağın ~200. Cm’ini mideye bağlamakta, bu şekilde hem hacmi azaltmak hem de emilimi azaltan bir bypass gerçekleştirmekteyiz.

Hangi Hastaya Hangi Cerrahi?

Bunun cevabı hasta ile hekim arasındaki iletişim sonucu belirlenir. Hastanın ek hastalıkları, daha önceki diyet ve egzersiz durumu, sosyokültürel durumu ve medikal tedaviye ulaşma imkanı seçilecek ameliyat için önemlidir. Örneğin emilimin azaltıldığı bir tedavide hastanın düzenli olarak vitamin/mineral düzeylerinin takibi gereklidir. Cerrahi isteyen birey bu takibi gerçekleştiremeyecek konumda ise farklı bir yöntem tercih etmek gerekir.

Ameliyat Sonrası Direkt Zayıflar Mıyız?

Keşke…

Ama hekim odaklı bir tedavi süreci sizleri bekliyor. Normal bireylerin yeme alışkanlığını hastamıza alıştırmamız gerekli. Bunun yanında hastamızın kalori yakımını arttırmak gerekli. Tabiî ki psikolojik olarak bunların yönetimi ve hasta ile uyum son derece önemli. Bu sebeplerden dolayı hasta-hekim uyumu ne kadar yüksek olur ise başarı şansı o kadar yüksek olur. Eğer bu uyum sağlanır ise kilo verme ve o kiloda yeni hayatını devam ettirme şansımız çok yüksek.

Online Randevu
Op. Dr. Mitat ERDAL’dan randevu almak sizin elinizde. Şikayetinizi girip size özel tanı önerileri ve poliklinik randevusu talebinde bulunabilirsiniz.