Perkütan Endoskopik Gastrostomi (PEG), ağız yoluyla yeterli düzeyde beslenemeyen veya yutma güçlüğü yaşayan hastaların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla uygulanan bir yöntemdir.
Günümüzde bağırsak sağlığı konusunda en etkili tarama yöntemlerinden biri olan kolonoskopi, erken teşhis ve hastalık önleme açısından oldukça önemli bir tıbbi uygulama olarak kabul görmektedir.
Proktoloji, sindirim sisteminin son bölümü olan anorektal bölgedeki çeşitli rahatsızlıkları teşhis, tedavi ve yönetim sürecine odaklanan bir tıp dalıdır.
Gastroskopi, sindirim sistemi problemlerini incelemek ve bazı hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bir prosedürdür. Gastrit, peptik ülser veya mide kanseri gibi hastalıkların teşhisine yardımcı olur.
Mide fıtığı semptomlarını hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için bazı yöntemler ve yaşam tarzı değişiklikleri oldukça faydalı olabilir. İşte mide fıtığına iyi gelen bazı öneriler:
Genel cerrahi, insan vücudunun birçok bölgesine yönelik geniş kapsamlı cerrahi müdahaleler yapan bir tıp dalıdır.
İç hemoroidler, anüsün iç kısmında bulunan damarların genişlemesi sonucu oluşan hemoroid türleridir. Genellikle ağrıya neden olmazlar çünkü bu bölgede sinir uçları oldukça azdır. İç hemoroidler çoğunlukla dışkılama sırasında kanama yapar ve zamanla dışarı sarkarak kaşıntı ve rahatsızlık hissine neden olabilir. İç hemoroidlerin şiddeti dört aşamada sınıflandırılabilir:
Tüp mide, diğer adıyla sleeve gastrektomi, günümüzde dünya genelinde en yaygın uygulanan obezite ameliyatlarından biridir. Bu operasyon, midenin yaklaşık %75-80’inin çıkarılmasıyla mideyi küçültmeyi hedefleyen bir prosedürdür. Laparoskopik stapler adı verilen özel aletler yardımıyla midenin büyük bir bölümü çıkarılarak, geriye ince ve uzun bir tüp şeklinde mide bırakılır.
Kasık fıtıklarının en yaygın belirtileri, girip çıkan bir şişlik, zaman zaman ağrı veya sadece yanma hissi olabilir. Bu fıtıklar zamanla büyüyebilir ve bazen sadece ağrı ile kendini gösterebilir.
Son yıllarda güneş ışınlarının cilt üzerindeki zararlı etkileri konusunda alınan önlemlere rağmen, cilt kanseri vakaları azalma göstermemektedir. Özellikle ülkemizin de dahil olduğu iklim kuşağındaki bölgelerde cilt kanseri, yaygın görülen bir kanser türüdür.
Anal fistül, genellikle anal apseden kaynaklanan bir durumdur. Anal kanalın salgı yapan bezlerinin iltihaplanması sonucu anal apse oluşur ve bu durum perianal apseye dönüşebilir.
Birleşik Krallık’taki University College London (UCL) Epidemiyoloji ve Halk Sağlığı Bölümü’nden Dr. Sarah Jackson tarafından yürütülen çalışma, stresin obeziteye olan etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır ve Obesity dergisinde yayınlanmıştır.
Obezite, modern dünyada giderek daha fazla insanın sağlıklı kilosunu korumak için mücadele ettiği ciddi bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Birçok kişi obezitenin yalnızca kozmetik bir problem olduğunu düşünse de, gerçekte obezite, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açan bir durumdur.
Ghrelin (Açlık Hormonu): Fonksiyonları, Etkileri ve Yönetim Stratejileri
Ghrelin, genellikle “açlık hormonu” olarak bilinen ve esas olarak mide boşken üretilen bir hormondur. Ayrıca ince bağırsakta, beyinde ve pankreasta da üretilir. Ghrelin, kan dolaşımı yoluyla beyne ulaşarak hipotalamus üzerinde etkili olur. Hipotalamus, açlık, ruh hali, susuzluk ve vücuttaki diğer birçok önemli işlevi düzenleyen hormonları üreten beyindeki bir bölgedir. Ghrelin, iştahı düzenlemek ve enerji dengesini sağlamak için kritik bir rol oynar.
Erken meme kanseri, genellikle Evre 1 veya Evre 2A ve 2B olarak sınıflandırılan olgularla ilişkilendirilir. Bu evrelerdeki kanserler, erken teşhis edildiklerinde ve uygun şekilde tedavi edildiklerinde genellikle oldukça iyi prognoza sahiptir. Şimdi, bu evrelerin tanımlarını ve tedavi yöntemlerini detaylı olarak inceleyelim.
Tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) geçiren hastalar, zamanla kilo alımı yaşayabilirler. Bu durum, dünya genelinde yaygın bir olgudur.
Şeker hastalığı, adından da anlaşılacağı gibi, vücudun şeker düzenlemesindeki bozulmalardan kaynaklanan ve yüksek kan şekeri seviyeleri ile seyreden kronik bir hastalıktır. Bu hastalık, vücudun insülin hormonunu yeterince üretememesi veya üretilen insülini etkin bir şekilde kullanamaması nedeniyle ortaya çıkar.
Obezite cerrahisi sonrasında beslenme, ameliyatın başarısını desteklemek ve sağlıklı bir iyileşme süreci geçirmek için kritik öneme sahiptir. Cerrahi müdahalenin ardından vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri doğru bir şekilde almak, iyileşme sürecini hızlandırır ve uzun vadede kilo kaybını sürdürebilir kılar. İşte obezite cerrahisi sonrasında beslenmenin ana hatları:
Obezite cerrahisi, ciddi kilo problemleri yaşayan ve diğer kilo verme yöntemlerinden sonuç alamayan bireyler için önemli bir tedavi seçeneğidir. Ancak, bu tür bir ameliyata hazırlanmak, hem fiziksel hem de psikolojik olarak ciddi bir hazırlık sürecini gerektirir. İşte obezite cerrahisine hazırlık aşamaları: