Göbek fıtığı, bağırsak veya yağ dokusunun göbek deliği çevresindeki zayıf bir noktadan dışarı doğru çıkıntı yapmasıyla ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Genellikle göbek çukuru civarında oluşan bu durum, her yaş grubunda görülebilse de özellikle bebeklerde daha sık rastlanır. Bebeklerde göbek fıtığı genellikle zararsızdır ve ilk iki yıl içerisinde kendiliğinden düzelme eğilimi gösterir. Ancak bazı durumlarda bu süreç daha uzun sürebilir. Eğer bir bebek dört yaşına geldiğinde hala göbek fıtığına sahipse, cerrahi müdahale gerekebilir.
Göbek fıtığı sadece bebeklere özgü bir durum değildir; yetişkinlerde de ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde görülen göbek fıtığı genellikle cerrahi tedavi gerektirir. Bu tedavi, fıtığın neden olduğu rahatsızlıkları gidermek ve ileride oluşabilecek komplikasyonları önlemek için uygulanır.
Göbek Fıtığının Belirtileri Nelerdir?
Göbek fıtığının en yaygın belirtisi, göbek çevresinde dışarı doğru çıkan bir şişliktir. Bu şişlik, bazen yalnızca fiziksel bir belirtiyle sınırlı kalırken bazen ağrı ve rahatsızlık hissine de yol açabilir. Bebeklerde göbek fıtığı, genellikle ağlama, öksürme veya ıkınma gibi karın içi basıncını artıran durumlarda daha belirgin hale gelir. Fıtık bölgesinde şekil bozukluğu gözlemlenebilir ve bebek ağladığında göbek deliğinin dışarı doğru büyümesi görülebilir.
Yetişkinlerde göbek fıtığı, şişlik dışında ağrı, rahatsızlık ve hareket kısıtlılığına neden olabilir. Özellikle fiziksel aktivite sırasında ağrı artabilir ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Bazı hastalarda fıtık dışarıdan net bir şekilde görülebilirken, bazı durumlarda belirti vermeyebilir. Bu nedenle, göbek fıtığı belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Göbek Fıtığının Nedenleri Nelerdir?
Göbek fıtığı, doğuştan gelen ya da sonradan oluşan çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bebeklerde bu durum, genellikle göbek kordonu bölgesindeki zayıf noktalar nedeniyle ortaya çıkar. Prematüre doğum ve düşük doğum ağırlığı, göbek fıtığı riskini artıran faktörler arasında yer alır.
Yetişkinlerde ise göbek fıtığının en önemli nedenleri arasında karın içi basıncın artışı bulunur. Aşırı kilo, şiddetli öksürük, karın boşluğunda sıvı birikimi ve ağır kaldırma gibi durumlar bu basıncı artırabilir. Gebelik, kadınlarda göbek fıtığı riskini artıran bir diğer önemli faktördür. Özellikle birden fazla doğum yapan ve ideal kilosunun üzerinde olan kadınlarda bu durum daha sık görülür.
Göbek Fıtığının Teşhisi Nasıl Konulur?
Göbek fıtığının teşhisi genellikle fiziksel muayene ile kolayca yapılabilir. Fıtık olan bölgedeki şişlik elle geriye doğru itildiğinde eski haline dönüyor ve tekrar dışarı çıkıyorsa, bu göbek fıtığına işaret eder. Şişliğin net bir şekilde görülemediği durumlarda, doktor ultrason ya da diğer görüntüleme yöntemlerine başvurabilir. Teşhis konulduktan sonra fıtığın boyutu ve hastanın genel sağlık durumu değerlendirilerek tedavi planı oluşturulur.
Göbek Fıtığının Tedavisi
Göbek fıtığının tedavisinde temel yöntem cerrahi müdahaledir. Tedavi edilmeyen göbek fıtığı zamanla daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Cerrahi yöntemler, fıtığın boyutuna ve hastanın durumuna göre belirlenir.
Fıtık 3 cm’den küçükse laparoskopik yöntemle, daha büyükse açık ameliyat yöntemiyle tedavi edilir. Ameliyat öncesinde aşırı kilolu hastaların kilo vermesi önerilir, çünkü karın içi basıncın azalması ameliyatın başarısını artırır.
Bebeklerde ise genellikle cerrahi müdahaleye gerek kalmadan iyileşme görülür. Ancak, dört yaşına kadar fıtık geçmemişse ameliyat gerekli hale gelir.
Göbek fıtığı tedavisinde erken teşhis ve doğru yöntemle uygulanan tedavi, hem hastanın yaşam kalitesini artırır hem de olası komplikasyonları önler.