Kasık Fıtıkları
Kasık Fıtıkları
kasık fıtıkları

Kasık fıtıklarının en yaygın belirtileri, girip çıkan bir şişlik, zaman zaman ağrı veya sadece yanma hissi olabilir. Bu fıtıklar zamanla büyüyebilir ve bazen sadece ağrı ile kendini gösterebilir. Özellikle erkeklerde, şikayet yaratmayan veya çok az rahatsızlık veren kasık fıtıkları için yapılan gözlem çalışmalarında, hastaların üçte birinin, üç yıl içinde ağrı ve büyüme nedeniyle ameliyat olmak zorunda kaldığı görülmüştür. Bu oran, on yıllık takipte %70’e kadar çıkmaktadır. Bu durumlarda ameliyatı gerektiren en önemli belirti ağrıdır. Kadınlarda ise kasık fıtıkları farklı bir yaklaşım gerektirir. Kadınlarda fıtıklar daha az görülmesine rağmen, anatomik farklılıklar ve fıtığın yerleşim özellikleri nedeniyle gecikmeden ameliyat edilmeleri en doğru yaklaşımdır.

Kasık fıtıklarının boğulma riski, özellikle yaşamın ilk 6 ayında %75 oranında görülür ve bebeklerde daha sık rastlanır. Yetişkinlerde bu risk daha düşüktür. Ancak 65 yaş üstü bireylerde boğulma oranı %2-3 civarındadır ve bu yaş grubunda ciddi komplikasyonlara hatta ölüm riskine yol açabilir. 65 yaş üstü hastalarda kalp, akciğer veya böbrek gibi ek sistemik kronik hastalıklar bu durumu daha karmaşık hale getirebilir. Planlı ve hazırlıklı yapılan kasık fıtığı ameliyatları, yaşlılarda da gençler kadar güvenlidir.

Ameliyat zamanlaması gençler ve yaşlılar arasında farklılık gösterebilir. Gençlerde ameliyatın ertelenmesi düşünülebilir; çünkü fıtık cerrahisi, esasen yaşam kalitesini artırmak içindir. Ağrı, fıtığın büyümesi, veya aktivitelerde kısıtlama gibi durumlar yaşam kalitesini olumsuz etkilediğinde ameliyat önerilebilir. Yaşlılarda ise dokulardaki zayıflık nedeniyle fıtıkların hızla büyüme eğilimi vardır. Bu nedenle, 65 yaş üzeri hastalarda erken planlı ameliyat, hem yaşam kalitesini artırır hem de olası komplikasyonların önüne geçer.

Kasık fıtığı ameliyatlarında en önemli sorunlar, fıtığın nüks etmesi (tekrar ortaya çıkması) ve kronik ağrıdır. Fıtık onarımında yama kullanımı nüks oranını düşürse de, bu oran hala yüksek kalmaktadır. Ameliyat sonrası kronik ağrı oranı ise %15-20 civarındadır ve genç hastalar için kronik ağrı riski daha yüksektir. Bu nedenle, ameliyatın ertelenmesi yerine, cerrahın hasta ile detaylı bir şekilde durumu tartışarak, hastanın kendi kararını vermesine yardımcı olması önemlidir.

65 yaş üstü hastalar için beklemek genellikle önerilmezken, gençlerde ise ameliyat kararı 2 yıl içinde alınabilir. Ancak erken dönemde yapılan fıtık ameliyatları, hem hasta hem de cerrah için daha kolay ve rahattır.

Karın Duvarı Fıtıkları

Yukarıda bahsedilenler kasık fıtıkları içindi. Karın duvarının primer fıtıkları olan göbek, epigastrik ve Spigelian fıtıkları da zamanla büyüyebilir ve ağrıya neden olabilir. Sağlıklı iken ameliyat olmak, yaş ilerledikçe ortaya çıkabilecek kalp, akciğer, böbrek gibi kronik hastalıkların bu ameliyatları zorlaştırabileceği için önemlidir. Küçük fıtıklar lokal anestezi ve dikişli tekniklerle onarılabilirken, büyüdüklerinde yamalı ve laparoskopik teknikler devreye girer ve işlem daha karmaşık hale gelir. Bu durum maliyeti de artırabilir; ancak maliyet, ameliyatın karmaşıklığından daha az önemsenmelidir.

Ameliyat Fıtıkları

Ameliyat fıtıkları, diğer fıtıklardan farklı bir yaklaşıma ihtiyaç duyar ve zamanla hızla büyüyebilirler. Büyük ameliyat fıtıkları daha geniş bir operasyon gerektirir, daha büyük yama kullanımı ve artan erken ve geç dönem riskleri içerir. Bu nedenle, hemen hemen tüm ameliyat fıtıkları gecikmeden onarılmalıdır. Tek istisna, hastanın beklenen yaşam süresinin kısa olmasıdır.